Hac Yapmanın Hikmeti

Hac, belirli fiillerin sadece Allah rızası için yapılmasından oluşan bir ibadettir. Kur'an'ı Kerim'de hac ibadetinin muhtelif safhaları hem şekli hem de manevi ve ruhi yönlerden tasvir edilerek çeşitli yararlarının bulunduğu belirtilir (Mesela bk. Hac, 22/28-33). Böylece insanlar, haccın hikmetlerini kavramaya ve gerek fert gerekse ümmet olarak onu layıkı veçhile ifa edip azami ölçüde hikmetlerini gerçekleştirmeye teşvik edilir.
Müminin hem malı hem de bedeniyle gerçekleştirdiği bir ibadet olan hac insanın bütün varlığını ilgilendirir ve bu haliyle külli bir teslimiyetin ifadesidir. Diğer yükümlülükler gibi hac da insan merkezli ve insanın ihtiyaç duyduğu hayırların tahakkukunu hedef alan bir ibadettir. Bu bakımdan onun hikmetlerini üç noktadan hareketle tespit etmek mümkündür:
1. Allah'ın insanlara bazı şeyleri yapmalarını emretmesi ve bunların yerine getirilmesi suretiyle kendilerine lütufta bulunması.

2. Haccı gerçekleştiren insanın ona hazırlanırken, menasikini ifa ederken ve ibadetini tamamladıktan sonra kendi kabiliyetine göre elde edebildiği olumlu sonuçlar.

3. Bu ibadeti sadece Allah rızası için yerine getiren tek tek insanların iradelerinin ve tesir alanlarının dışında haccın bütün ümmete sağladığı faydalar ve onları ulaştırdığı yüksek seviye.

Haccın hikmeti, Allah'a yönelmiş insanla Allah arasında kul-rab ilişkisinin insanın kendi hayatı ve ayrıca içinde bulunduğu ümmet üzerindeki etkisiyle ortaya çıkar.
Gazali'nin ifadesiyle hac dinin kemale ermesi ve teslimiyetin tamamlanmasıdır. (İhya', I. 314)

Hac dış görünüşü itibariyle sembolleri andıran, gerçekte ise çeşitli ruhi eğitimleri sağlayan birbirinden farklı davranışların toplamından ibarettir. Her Müslüman, imandan sonra en faziletli ibadet sayılan namazın (Müslim, "İman", 137-140) kıblesini oluşturan mübarek mekânı görmek, orada başta Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam olmak üzere geçmiş peygamberlerin hak din uğrunda verdikleri mücadeleleri hatırlamak, asırlar boyunca birçok müminin namaz, dua ve niyazlarına sahne olan manevi atmosferde yaşamak ister. Hac bu açıdan tarihin yeniden yaşanmasının ve mücerredin müşahhas hale gelmesinin vasıtası olmaktadır.

Hac ibadetinin temel gayesi ve hikmetlerinden biri insanların Allah'ın emri gereğince yurtlarını, ailelerini ve dostlarını, mallarını terk etmeye, bazı arzularına karşı koyup sıkıntıları göğüslemeye hazır olduklarını göstermeleridir.

Müminin hac esnasında elde ettikleriyle orada gerçekleştirdiği menasik arasında da bir ilişki vardır. Burada özellikle belirtilmesi gereken husus, haccın gerçekleştirildiği mekânla Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam'ın ve ilk Müslümanların yaşadıkları mekânın aynı olmasıdır. Mü'min hac esnasında, Resûl-i Ekrem aleyhisselatu vesselam'ın ve ashabının bulunduğu coğrafi mekânla karşılaşmakta, Kur'an'da "Allah'ın koyduğu dini işaret ve nişanlar" (Şeairullah) olarak tavsif edilen (Bakara, 2/158; Hac, 22/32, 36) bu mekânlarda bulunarak o dönemin manevi ruhundan nasip almaktadır.

Diğer taraftan hacca giden her Müslüman, ihrama girerken büründüğü esvapla kabre girerken bürüneceği kefenin benzerliğinin şuurunda olarak artık bir bakıma dünya dışı bir düzene ayak uydurduğunu hissetmekte ve bunun etkilerini duymaktadır.

Tavaf kişiye, her şeyin bir başka şey etrafında belli bir düzen içinde döndüğü ve insanın da bu kozmik düzenin bir parçasını teşkil ettiği şuurunu verir. Sa'y, Müslüman'ın sırf Allah istediği için katıldığı bir yürüyüştür; Müslüman bu sayede kendisi gibi aynı yola girmiş, aynı niyet ve duyguları taşıyanlarla beraber koşmanın ne demek olduğunu fark eder. Arafat'ta rabbine yönelen insan daha bu dünyada, hiçbir yardımcının bulunmadığı şartlarda O'nun huzurunda durmanın manasını, makam, servet ve ilim gibi üstünlüklerin gerçek değerinin hesaba çekileceği zaman ortaya çıkacağını anlar; üstünlüğün sadece takvada olmasının ne demek olduğunu kavrar.

Hac esnasında Müslüman daha önce teorik olarak haberdar olduğu, fakat layıkı ile yaşayamadığı bir dizi imanı ve ahlaki özellikler kazanır; sahip bulunduğu olumlu niteliklerde ise daha çok sebat ve güç kazanır. Hac müminin kendi kendisinin farkına varma sürecidir.

Hacdan dönen mümin, İslam'ın ilk muhatapları olan ve hayatlarını ona vakfeden Asr-ı saadet Müslümanlarının yaşadığı yerleri gezerek, Peygamber'i kitaplardaki bilgilerle tarihi bir şahsiyet olarak tanımanın ötesinde sanki onu bizzat görerek imanını ve ikrarını tazelemiştir. Resûl-i Ekrem aleyhisselatu vesselam'ın yaşadığı yerleri ve kabrini ziyaret etmiş, tebliğ vazifesini başarıyla yerine getirdiği mekânlarda peygamberliğine bir daha şahadet etmiştir. Aynı zamanda dünyada mevcut çok çeşitli ırkları, bunların konuştuğu dilleri gözlemiş, ancak bu farklılıkların, sadece insanların birbirlerini tanıyarak iletişim kurabilmeleri için (Hucurat, 49/13) Allah tarafından birer alamet olarak yaratıldığının şuuruna varmıştır. Bunun yanında insanlar arasındaki bu farklılıkların birlik ve beraberliği engellemediğini, mevcut farklılıklarla birlikte Allah'a teslim olmanın her türlü vahdetin esasını oluşturduğunu fark etmiştir. Böylece dünyasının sınırları genişlemiş, coğrafi bilgileri nazari boyutlarını aşmış, yer küresinin muhtelif bölgelerinde yaşayan yüz binlerce insanla bir arada bulunmuş, en olumsuz şartlarda bile insanların birbirine müsamaha göstermesinin ne demek olduğunu bizzat tecrübe ederek anlamıştır. Hac, dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, bütün Müslümanların aynı değerlere sahip oldukları ve bu değerlerin kendileri için ortak bir zemin oluşturduğu gerçeğini ortaya koyar. Hacca giden Müslüman bir ailenin ferdi, bir köyün, bir kasabanın veya bir şehrin sakini ve bir devletin vatandaşı olarak ülkesinden ayrılır, bir ümmetin ferdi olarak memleketine döner.
23.01.2024 06:35:01
Hac Yapmanın Hikmeti ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz.

Sayfayı Düzenle

Hac Yapmanın Hikmeti Yorumları

Kırmızı sayıyı girin

0 Yorum Yapılmış "Hac Yapmanın Hikmeti"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin

Hacerül Esved Taşı Nedir ?

Hz. İbrahim Aleyhisselam, Kâbe'nin inşasını bitirdikten sonra oğlu İsmail Aleyhisselam ile tavafa başlangıç sırasını bildirmek için: “İsmail, bana bir taş geti...
Devamını Oku

Kabe

Kabe, Mekke'de bulunan yaklaşık olarak küp şeklinde bir ibadethanedir. İslam dininin ilk ve en kutsal mekânı kabul edilir. Bu yapının etrafında Mescid-i Haram ...
Devamını Oku

Kabe İmamları

Kabe imamları, Kâbe'de Müslümanlara imamlık yapma mertebesine erişmiş olan kişilerdir. Kâbe'de imamlık görevini üstlenmek çok şerefli ve oldukça zor bir...
Devamını Oku

Mescidi Nebi

Mescidi Nebi, peygamberimizin hicret sonrasında Eshab-ı Kiram'ıyla Medine'de inşa ettiği mesciddir. Mescidi Nebevi, Mescidi Resul, Mescidi Şerif ve Mesc...
Devamını Oku

Kâbe'nin Örtüsü

Kâbe'nin kumaşı bir seferde siyahlaştırılmıyor. Önce kırmızı, ardından yeşile boyanan kumaş daha sonra siyaha boyanıyor. Kâbe örtüsünde siyah dokuma kabartmalar da ...
Devamını Oku

Kabe'nin Tarihi

Kabe: Hürmetli mescit anlamına gelmektedir. İslam dininin ilk ve en kutsal mekanıdır. Günümüzde Müslümanların ibadet ederken kıble olarak kullandığı bir...
Devamını Oku

Fil Vakası

Fil vakası, Hz. Muhammed (S. A. V.)'den önce yaşanmış bir olaydır. Peygamber efendimizden (S. A. V.) önceki dönemde Ebrehe ve ordusu Mekke'yi ve Kabe'yi...
Devamını Oku

Kabe nin Altın Hat Mucizesi

Mekke'den başlayıp Kudüs'ten geçen ve İstanbul'da noktalanan Dünya'nın Altın Hat mucizesi Müslümana secde yönü, toplanma yeri ve İslam'ın kutsal merkezi olarak bild...
Devamını Oku

Arafat

Arafat dağı Mekke şehrinden 25 km güney doğusundadır.450 metre yükseklikte olan Arafat dağı Hz. Muhammed'in ölümünden veda hutbesini binlerce insana burada yap...
Devamını Oku

Kutsal Topraklarda Osmanlı Eserleri

Kutsal Topraklarda Osmanlı Eserleri - MekkeMüslüman olduktan sonra tarihte yepyeni bir sayfa açan Türk milleti, Büyük Selçukl...
Devamını Oku

Hacerül-esved

Hacerül-esved İslam dininde Cennet taşı denilen ve cennetten geldiğine inanılan gerçeği Kâbe'de bulunan 6 parçası ise Türkiye'de yer alan kutsal taştır. Hacerü...
Devamını Oku

Umrenin Hükmü

Müslüman'ın ömründe bir defa umre yapması Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnet, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre ise farzdır. Hanefi bilginlerden u...
Devamını Oku

Kıblenin Kabe Yönüne Çevrilişi

“Ve işte böylece Biz sizi örnek bir ümmet kıldık ki insanlar nezdinde Hakk'ın şahitleri olasınız ve Peygamber de sizin hakkınızda şahit olsun. Daha önce yöneld...
Devamını Oku

Kabe nin Örtüsünün Hazırlanışı

Allah'ın evi Kâbe'nin her yıl değişen örtüsünü hazırlamak için bir yıl boyunca özel eğitimli 200 dokuma ustası çalışıyor.Altın suyun...
Devamını Oku

Kabe ye Hizmet

Kabe'ye Hizmet - Kabe'ye hizmete hicabe denir.Kabe'ye hizmete hicabe denir. Kabe'ye hizmet edenlere de sedene denir. Bu vazife efendi...
Devamını Oku

Umre Nasıl Yapılır

Umre nasıl yapılır diye merak edenler için, yazımızı okumalarını tavsiye ederiz. Kabe'yi beş günlük hac zamanı dışında ziyaret etmeleridir. Hac süresi g...
Devamını Oku

 

Popüler İçerik
Hacerül Esved Taşı Nedir ?
Hazreti İbrahim'in Kurban Kıssası
Kabe
Kabe İmamları
Mescidi Nebi
Son Forum Konuları
Kabenin ilk yapılışı
Yardım Sayfaları
Gizlilik Politikası  
Çerez (Cookie) Politikası
Güvenlik Politikası
Bizimle İletişime Geçin
Forumlar
Site Haritası
Feed
Sitede yer alan haber ve içeriklerin tüm hakları saklıdır ve buradaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı olup, kullanımına, uygulanmasına, satın alınmasına, delil gösterilmesine veya tavsiye edilmesine aracılık etmez. Sitemizdeki bilgiler, hiç bir zaman kesin bilgi kaynağı olmayıp, kullanıcılar tarafından eklenmiştir veya yorumlanmıştır. Buradaki bilgiler sitemizin asıl görüşlerini içermeyebileceği gibi hiçbir taahhüt ve tavsiye yerine de geçmez.
Ocak - 2024